31 Ocak 2013 Perşembe

Ah beyim yapma dur

''
ah beyim yapma dur
bir kızım var benim
aslında doğmadı henüz
ama kalbimi emer
beyim dur biraz
nerde benim düş payım
gönlüme geçmez liran
biraz izin ver unutayım''

29 Ocak 2013 Salı

Al birini vur ötekine





mizah,rakiple alay etme,rakibi kızdırma,taraftarlik,taraf olma ve ezeli rekabetin tarafları olma bu seviyeye geldiyse ben en iyisi kendime güzelinden bi sığınak bakmaya gideyim.
adettendir:vitaminden beşiktaşlıyım

25 Ocak 2013 Cuma

Biçarelere gelince

Dücane Cündioğlu-felsefe ve sinema kitabından alıntıdır;

''sonuç itibariyle sıfatı insan olan varlık,hakikati iki şekilde düşlemliyor,niteliksel ve niceliksel olarak.fizikçilerin dayanağı doğa,matematikçilerin ise zihin.buna mukabil siyasilerin dayanağı güç,tüccarlarınsa para.filozofların dayanağı us,sanatçıların esin.
biçarelere gelince,hani şu haklarında en çok konuşulup da en az anlaşılanlara,yoksullara,baldırı çıplak dervişlere,nur yüzlü delilere,tenhada kalmış şairlere,hakikat ateşini iki elleriyle avuçlayan abdallara...onların dayanağı ise sadece tanrı.
bir tanrı..''
 


24 Ocak 2013 Perşembe

David Hawkins #2

şampiyonluklardaki emeğine kimse bişey diyemez geyiğinden ziyade beşiktaştaki hizmetlerine kimse saygısızlık edemez demek daha doğru olur bu adam için.bizden kopuş aşaması ve sonrası ise tamamen kişinin eleştirel bakış açısıyla alakalı.tamam ben de bizde kalsın diye çok dualar ettim ama senin benim gibi kara talihi ak mazisi için sevmiyor bu insanlar bizim canımızın içi takımımızı.o yüzden 'çocuklarımın okul taksidini ödemek için' deyip daha çok para vereni sevebiliyorlar.Hawkins'in ise saygıyı hakettiği noktası da tam burda başlıyor zaten.parasını alıp işini en layıkıyla yerine getirdiği için.ha normali bu değil mi kardeş derseniz,normali bu ama bu ülke bu gözler 'al maaşı salla başı' mottosuyla gün geçiren o kadar çok isim gördü ki hawkins'in normal davranışı onu bir anda hem bjk'nin hem cimbomun kaptani yapacak kadar değerli hale getirdi.
hal böyle olunca ben hawkins'e ve oyununa saygi beslemeye devam ettim.sevgi bitmiş olabilirdi ama saygıyı haketmeyecek bir durumu da yoktu.taa ki bir takımın sisteminin en kilit adamı ve o takımın kaptanı olmasına rağmen kendi insiyatifiyle 'keyif verici' madde kullanmasına kadar.bu haberin ögrenildiği andan itibaren kendisi benim gözümde tüm saygısını yitirmiştir ve dalga geçilecek statüye yükselmiştir.sen kendine saygı duymazsan biz napabiliriz ex-kaptan?

23 Ocak 2013 Çarşamba

Nadas iyidir

Dünyanın dışına atılmış bir adımdın sen
Ömrümüzse karşılıksız sorulardı hepsi bu
Şu samanyolu hani avuçlarından dökülen
Kum taneleri var ya onlardan birindeyim
Yeni bir yolculuğa çıkıyorum kar yağıyor
Bir aşk tipiye tutuluyor daha ilk dönemeçte
Çocuksun sen sesindeki tipiye tutulduğum
Dönüşen ve suya dönüşen sorular soruyorsun
Sesin bir çağlayan olup dolduruyor uçurumlarımı
Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
Birisi adres sorsa önce silaha davranıyorum
Kekemeyim en az kasabalı aşklar kadar mahçup
Ve üzgün kentler arıyorum ayrılıklar için
Bir yanlışlığım bu dünyada en az senin kadar
Ve sen kendi küllerini savuruyorsun dağa taşa
Bir daha doğmamak için doğmak diyorsun
Ölümlülerin işi bir de mutlu olanların
Onların hep bir öyküsü olur ve yaşarlar
Bırakıp gidemezler alıştıkları ne varsa
Çocuksun sen her ayrılıkta imlası bozulan
Susan bir çocuktan daha büyük bir tehdit
Ne olabilir, sorumun karşılığını bilmiyor kimse
Kötü bir anlatıcıyım oysa ben ve ne zaman
Bir kaza olsa adı aşk oluyor artık
Aşksa dünyanın çoktan unuttuğu bir tansık
Seni bekliyorum orda, o kirlenen ütopyada
Kirpiklerime düşüyorsun bir çiy damlası olarak
Yumuyorum gözlerimi gözkapaklarımın içindesin
Sonsuz bir uykuya dalıyorum sonra ve sen

Hiç büyümüyorsun artık iyi ki büyümüyorsun
Adınla başlıyorum her şiire ve her mısrada
Esirgeyensin bağışlayansın, biad ediyorum.
Çocuksun sen ve bu dünya sana göre değil